TÜRK DİRENİŞİNİN İLK KURŞUNU HASAN TAHSİN

            

             5 Mayıs 1919, Sabah saat 10

            Yunan zırhlıları, körfeze demir attı.Yunanca anlamı ''Vatan'' olan Patris yolcu gemisi iskeleye yanaştı. İşgal ordusu ''Vatan Topraklarına'' ayakbastı.

        

                İzmir metropoliti ( Ortodoks mezhebinde, patrikten sonra gelen ve bir bölgenin din işlerinde en yetkili makamda bulunan din adamı.) iskeleye geldi. Haçlı bayrağını havaya kaldırarak bir vaaz verdi;


                '' Evlatlarım, bugün İsa'nın en büyük mucizesini göstermiş oluyorsunuz, bu uğurda ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız. Ben de bir bardak Türk kanı içmekle, onlara olan kin ve nefretimi teskin etmiş olacağım, azizler arkanızda ''

                Fakat biz önce 14 Mayıs'ı 15'ine bağlayan geceye gidelim. İzmir'i Yunanlara teslim etmek istemeyenlerce kurulmuş "Redd-i İlhak Heyeti Milliyesi" öncülüğünde,  binlerce İzmir'li Maşatlık Meydanın'da toplanmıştı. O zamanın Belediye Başkanı Hacı Hasan Paşa ve Hukuk-u Beşer gazetesinin başyazarı  Hasan Tahsin, ''Halkı direnmeye'' çağırıyorlardı. Hasan Tahsin oldukça ateşli bir şekilde Paris Barış Konferansı kararlarını sert bir dille eleştiriyor, gazetede yazdığı gibi "Burayı Yunan'a vermeyeceğiz.Vermek isteyen kuvvetle paylaşacak kozumuz var" diyordu.

                "Redd-i İlhak Heyeti Milliyesi" tarafından dağıtılan bildiride;
“...Ey bedbaht Türk!.. Yunan hakimiyetini kabule taraftar mısın? Artık kendini göster. Tekmil kardeşlerin Maşatlık Meydanındadır. Oraya yüzbinlerle toplan.. Orada zengin, yoksul, bilgin, cahil yok. Fakat Yunan egemenliğini istemeyen bir mutlak çoğunluk var. Geri kalma!.. Binler, yüzbinlerle Maşatlık'a koş. Ve Millî Kurul'un buyruğuna uy..." yazıyordu.

                15 Mayıs sabahı.Saat 7:30

                Hasan Tahsin Konak Meydanı Kordonboyu'nda koyu renkli takım elbisesi ile bekliyordu. Efzon Alayı saat 08:55 sıralarında askeri gemiden inerek karaya çıktı. Temiastokles gemisi ise 5. Piyade Alayı'nı Punta iskelesine çıkardı. Bunlar Punta'dan ilerleyerek Kadifekale'yi işgal edeceklerdi. Kalabalık inen Yunan askerlerine alkış tutuyordu. Gelen askeri tabur, İzmir metropoliti Hrisostomos tarafından takdis edildi. Metropolit Yunan bayrağını öptü ve bu esnada ağladığı görülüyordu.

                Kışlanın,  kokaryalı istikametinden Karantina'ya doğru yürüyüşe geçtiği esnada, o an'a  kadar Yunanlılar için bayram yerini andıran tabloyu bıçak gibi  yırtan bir ses duyuldu.

"Olamaz, olamaz, böyle ellerini sallaya sallaya giremezler"

Ardından Revolver diye tabir edilen toplu tabancasının tetiğine ardı ardına bastı Hasan Tahsin. Efsun Alayının sancaktarı atının sırtından çuval gibi düştü. Bütün meydan buz kesti. Hiç beklemedikleri bu direniş, hiç beklemedikleri bir karşı duruşun ilk kurşunuydu. Sonra Yunan Alayı tarafından açılan ateş ve ardından süngüleme sonucunda, Kordonboyu'nda kalabalığın önünde henüz 31 yaşında şehit oldu Hasan Tahsin.

O ilk kurşun'dan sonra Çerkez Ethem'n Yunan işgaline karşı efeleri topladığı gün  Demirci Mehmet Efe ayağa kalkarak; "Bir genç düşmana ilk kurşunu sıkmış, bundan sonrası bize düşer!" demiştir. Hasan Tahsi'nin attığı o ilk kurşunun ardından başlamıştır, ''Şu Çılgın Türkler'' diyerek tarih kitaplarına  konu  olan şanlı direniş. Hasan Tahsin'e ve kurtuluş mücadelesinin vatanperest kahramanlarına..


Selam  olsun...

Saygı ve hürmetle...

        Antonio Gramsci

        https://twitter.com/BsGRAMSCI?s=20

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmajımız Bozuluyor

Lübnan

Turna Kuşu`nun Tarihsel önemi